Yeşil yelken: Çevre dostu yatçılık için 11 ipucu

Biyoçeşitliliği, doğayı, havayı ve denizleri korumak hepimizin önceliği olmalıdır. Kıyı şeritlerimizin, sularımızın, fauna ve floramızın sağlığını korumaya yardımcı olmak için yelken geziniz sırasında size ilham verecek bazı ipuçlarını derledik.

Mantıksal olarak, denizdeyken en çevre dostu aktivite yelken açmaktır, bu nedenle rüzgar elverişli olduğunda yelkenleri açmaktan ve motoru kapatmaktan çekinmeyin . Kendinizi iyi hissetmenin yanı sıra, yakıttan tasarruf edersiniz, motorun vızıltısından rahatsız olmazsınız ve sadece rüzgarın ve denizin şifalı sesini dinleyebilirsiniz.

Elbette rüzgar hızı 3 knot ise yelkenleri açmanın bir anlamı yok çünkü ya çok yavaş seyrediyor olacaksınız ya da hiç yelken açamayacaksınız. Yelkenlinin tipine ve yelkenlerine göre değişmekle birlikte 6-7 knot civarında bir rüzgar hızına yelken açmaya değer . Bunu bile sıkıcı buluyorsanız, " yolculuğun varış noktası olduğunu" ve yelken açmanın gerçekten büyülü olduğunu unutmayın.

Kalbinizde çevreciyseniz, teknenizde bazı alternatif elektrik kaynakları olduğundan emin olun. Çoğu zaman bu, bimini veya ön güvertedeki güneş panelleri veya kıçtaki küçük bir rüzgar türbinidir.

Bali 4.0 , Lagoon 42 veya Fountaine Pajot Lucia 40 gibi katamaranlarda güneş panelleri çok yaygındır. 2022 veya 2023 üretim yılına sahip daha yeni teknelerin , Bavyera C38 veya Dufour 470 gibi güneş panelleri ile donatılması çok muhtemeldir.

Denize her dalıştan sonra tatlı su duşu almak gerçekten gerekli mi? Marinada duşta bir saat çok uzun değil mi? Bu hayat veren sıvının kullanımıyla ilgili soruları kendinize sorun. Suyu nasıl kullandığınızı ve tatlı su tüketiminizi azaltıp azaltamayacağınızı düşünün. Bu, özellikle tatlı suyun kıt olduğu daha küçük adalar için geçerlidir.

Doğru demir atmayı bilseniz bile, doğal olmayan erozyona neden olabileceğinden, deniz yatağında gereksiz yere sürüklemeden demir atın. Bu nedenle, yatçılık altyapısı iyi olan bir ülkede yelken açabiliyorsanız ve yelken açıyorsanız, demirlemek yerine şamandıraya demirlemeyi tercih edin. Ancak demirlemek istiyorsanız, en azından deniz tabanını kontrol ederek altınızda mercan resifi veya başka bir su altı yaşamı olmadığından emin olun.

Teknede bolca kullanacağınız bulaşık deterjanı ve hatta güneş kremi yerine çevre dostu alternatifler için mağazaya bakın. Cildinizden yıkanan kozmetikler ve kremler, Seyşeller , Tayland ve İngiliz Virgin Adaları'nda bol miktarda bulunan mercan resiflerinin yok olmasına katkıda bulunur.

Aynı şey şampuan, köpük, saç kremi, sabun ve diğer ürünlerin kullanımı için de geçerlidir. Teknede lavaboya ve duşa döktüğünüz her şey doğruca denize gidiyor. Bu nedenle, deniz sularının fauna ve florasına zarar vermeyen, biyolojik olarak parçalanabilen kozmetik ürünleri seçin. Ne de olsa çocuklarınızın ve gelecek nesillerin okyanusun tadını çıkarmasını istiyorsunuz.

Her ülkede, atık tankınızı boşaltmak için farklı kurallar vardır. Örneğin Türkiye'de bir atık tankının denize boşaltılması yasaktır ve bir pompa istasyonunda tekneden dışarı pompalanması gerekir. Hatta buradaki her kaptana kalışlarının başında bir kart verilir ve bu kart, kiralama şirketine tankı belirli bir yerde boşalttığını kanıtlamak için pompa istasyonunda ibraz etmeleri gerekir. Bu prosedürün ihlali ağır para cezalarına neden olacaktır.

Bu kadar katı kuralların geçerli olmadığı bir ülkede deniz yolculuğu yapıyorsanız, en azından tankınızı daha açıkta ve körfezlerin yakınında boşaltmayı deneyin. Doğa, tankınızın içindekileri seyreltmek için daha fazla zamana sahip olacak ve diğer denizciler, kanalizasyonunuzu suyun tadını çıkardıkları yerlere boşaltmadığınız için size teşekkür edecek.

Bir teknede bile, daha azı daha fazladır. Bu yüzden hiçbir şeyi israf etmemeye çalışın ve kullandığınız ambalaj miktarını azaltın. Bir teknedeyken çöp atmak için gerçekte ne kullanıyorsunuz? Bir çöplükte zamanla ayrışan nişastadan yapılmış torbalar mevcuttur. Diğer bir seçenek ise, dükkanda size verilen eski çantaları kullanmaktır. Ancak atıklarınızı ayırmaya çalıştığınızdan emin olun. Bazı marinalarda ayrı geri dönüşüm konteynırları bulunmamakla birlikte, yavaş yavaş devreye alınmaktadır.

Çok fazla çöp olan bir sahile mi rastladınız? Bir PET şişenin veya plastik bir poşetin yanından geçtiniz mi? Başkalarının çöplerini toplamaktan çekinmeyin. Elbette, bu adil değil, çünkü birisi çöpü gitmemesi gereken yere atıyor ve senin temizlemen gerekiyor... Ama doğanın işini kolaylaştıracaksın ve fazladan bir çantanın sana zararı olmayacak. .

Denize nelerin atılıp atılmayacağına dair birçok görüş var. Bazı aşırılık yanlıları organik veya inorganik herhangi bir şeyin denize atılmasını yasaklıyor. Balıkları ara sıra beslemenin kötü bir şey olmadığı kanaatindeyiz.

Yani bunları denize (kıyıdan daha uzağa) atabilirsiniz:

• Salatalık, patates veya havuç kabukları
• Eski ekmek - kesmek veya yırtmak daha iyidir, suya yarım somun atmayın
• Et artıkları
• Çorba, güveç ve yemeyeceğiniz diğer yiyeceklerden kalanlar

Ancak bunları kesinlikle denize atmayın:

• plastikler
• Kağıt (hatta tuvalet kağıdı)
• Benzin veya yağ dökmeyin

Çoğu zaman denizciler, yelken tatillerinin başında teknenin buzdolabını patlama noktasına kadar doldurma ve gezinin sonunda yiyecekleri kilolarca çöpe atma eğilimindedir. Onu boşa harcamamaya çalış. Alışverişe aç gitmeyin ve neyi ne zaman pişireceğinize dair kesin bir plan yapın.

Akşam yemeğine veya yat limanından şehre taksiyle mi gidiyorsunuz? Ara sıra bisiklet veya scooter denemeye ne dersiniz? Bazı marinalar bunları kiralıyor. Check-in sırasında ön büroya seçeneklerinizin neler olduğunu sorun. Ya da her zaman kasabaya yürüyebilirsin. Çevre ve sağlığınız için iyidir.

Ekolojik ipuçlarımızdan bazılarını hangi teknede deneyeceksiniz?