Hırvatistan dalgalarının altında: şnorkelle dalış için en iyi 10 gemi enkazı

Şnorkelle dalış, yüzebilmeniz koşul uyla,kısmen basitliği ve erişilebilirliği nedeniyle denizciler arasındaçok popüler bir aktivitedir. Şnorkelle dalış yaparken batık gemi enkazlarını keşfetmek, özellikle Hırvatistan kıyılarında Akdeniz'in el değmemiş sularında yelken açarken bu eğlenceyi heyecan verici yeni bir seviyeye taşır. Zengin bir denizcilik tarihiyle dolu olan bu bölge, yatçılık maceraperestlerine hayranlık uyandıran sualtı batıklarını keşfetmeleri için bolca fırsat sunmaktadır.

Bir batığın etrafında şnorkelle veya serbest dalış yapmak, mercan resifleri üzerinde geleneksel şnorkelle dalıştan oldukça farklı bir deneyim sunar. Bunun başlıca nedeni, zaman zaman kapalı olabilen ve yüzeye hemen çıkma olasılığını sınırlayan benzersiz bir ortama giriyor olmanızdır. Bu tür kapalı alanlar, nefes tutma tekniklerini iyi bilen ve yeteneklerini doğru bir şekilde ölçebilen deneyimli yüzücüler için daha uygundur.

Enkazın etrafında sadece yüzeyden şnorkelle yüzüyor olsanız bile, enkazdan kıymık veya demir parçaları çıkabileceğini unutmayın. Mercanların kendisi de ciltte tahrişe neden olabilir, bu da dalış kıyafeti veya su altı güneş koruması gibi koruyucu giysileri çok önemli hale getirir. Ve hiçbir şeye dokunmayın. Yıllar boyunca enkazın etrafında oluşan ekosistem çok kırılgandır ve ona kolayca zarar verebilirsiniz.

Hırvatistan kıyılarındaki sularda şnorkelle dalış yapmak iki basit gerçek nedeniyle özellikle caziptir. Suyun altında normalde başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz şeyleri görmenizi sağlayan harika bir görüş mesafesi vardır. İkinci olarak, herhangi bir köpekbalığı, barakuda veya diğer korkutucu deniz hayvanı türleriyle karşılaşmazsınız , böylece şnorkelle yüzmenin keyfini endişesiz bir şekilde çıkarabilirsiniz. Hırvatistan'daki en iyi 7 şnorkel noktası listemize göz atın.

Tabii ki şnorkelle dalış yaparken tüplü dalışta olduğu kadar çok batık keşfedemiyoruz. Batıkların çoğu, genellikle eğlence amaçlı dalış sınırlarının ötesinde, yani 30 veya 40 metreden daha derinde yer almaktadır. Ancak Hırvatistan, gemi enkazlarını şnorkelle keşfetmek için mükemmel bir yerdir. Batıkların en yoğun olduğu bölgeler Split-Dalmaçya bölgesindeki Istria ve Vis adası çevresinde bulunmaktadır.

Şnorkelle dalınabilecek batık alanlarını derinliğe göre, en erişilebilir olanlardan, yani en sığ olanlardan, deneyimli şnorkelciler ve serbest dalıcılar için olanlara kadar ayırdık. Batıkların çoğu aynı zamanda dalış alanıdır.

Hırvatistan'ın en ünlü ve büyüleyici batığı, Rab adası yakınlarındaki aynı adı taşıyan koyda Zavratnica olarak bilinen ve şnorkelle yüzenlerin erişebildiği bir batıktır.

Pastoral Rab adasının yakınlarında yer alan Zavratnica Koyu, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir Alman kargo gemisinin kalıntılarına beşiklik etmektedir. Kristal berraklığındaki suların altında tarih gözler önüne serilirken, bir Wehrmacht gemisinin terk edilmiş enkazı, çalkantılı bir dönemin unutulmaz bir tanıklığı olarak kendini gösteriyor. Deniz yüzeyinin sadece 2 ila 3 metre altında duran bu olağanüstü alan, profesyonel dalış ekipmanı olmayan şnorkelcilerin bile kendilerini kaptırmalarına ve varlığına hayret etmelerine olanak tanır. Geminin canlı deniz yaşamıyla bezenmiş gövdesi, hayranlık uyandıran bir sualtı manzarası yaratmaktadır.

Bu İtalyan savaş gemisi 1944 yılında sulara gömülmüştür. Enkazı keşfetmek için derinlere indiğinizde, geminin gövdesi ve çeşitli yapıları da dahil olmak üzere kalan parçalarını gözlemleme fırsatınız olacak. Zavratnica Körfezi'nin kristal berraklığındaki suları mükemmel bir görüş alanı sunarak şnorkelle yüzenlerin sualtı eserlerini ve batık geminin etrafında gelişen deniz ekosistemini tam anlamıyla takdir etmelerini sağlar.

Şöhret ve popülerlik açısından Zavratnica batığına benzeyen Michelle batığı da büyüleyici bir deneyim sunmaktadır. 1983'te batan bu gemi şimdi canlı mercanlarla bezenmiş halde yatmakta ve bir dizi balık türünü kendine çekmektedir. Dugi Otok yakınlarında bulunan batık, dalış ve şnorkel meraklıları için aranan bir yer haline gelmiştir.

Gemi, Mayıs 1983'te Dugi Otok'taki Veli Rat deniz fenerinin kuzeyinde karaya oturmuş ve yerel halk mürettebat tarafından kasıtlı olarak karaya oturtulduğunu iddia etmiştir. Gemi uzun yıllar boyunca su üstünde kalmış ancak zaman içinde yavaş yavaş batmıştır. Yaklaşık 6 metre demirleme derinliği ile enkazın yakınında demirlemek mümkündür. Ancak, yüksek sezonda enkazın kalabalık olma eğiliminde olduğunu unutmamak önemlidir. Bu deneyimin tadını tam anlamıyla çıkarmak için en iyisi sabahın erken saatlerinde ve sakin hava koşullarında ziyaret etmektir.

Kumlu bir deniz yatağı üzerinde duran yük gemisi, şnorkelle yüzenlerin yapısına ve onu çevreleyen gelişen ekosisteme hayran kalmaları için ideal bir ortam sağlamaktadır. Batık kısmen açıkta olsa da, dalışın zorluklarını hafife almamak gerekir. Şnorkelciler için kolayca görülebilir ve erişilebilir olmasına rağmen, güçlü akıntılar nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Bir partnerle veya ideal olarak bir profesyonelin rehberliğinde dalış yapılması tavsiye edilir.

Doğu tarafında, Lučica Körfezi'nde, sığ suda batık bir gemi de bulunmaktadır. Batık, Lučica Körfezi'nin batı kısmında, 2 ila 4 metre arasında değişen bir derinlikte yer almaktadır.

Küçük ahşap gemi Boka'nın enkazı Krk adası yakınlarında yer almaktadır ve 20. yüzyılın başlarında batmış bir kargo gemisidir. Batık şu anda 8-15 metre derinlikte durmaktadır ve bu da onu şnorkelle yüzmek için erişilebilir kılmaktadır. Armatürleri ve mekanik parçalarıyla birlikte geminin komple motoru ve iki büyük pervaneli gövdesi gerçekten büyüleyici bir manzaradır. Enkazın etrafında şnorkelle yüzerken, enkazı evleri haline getirmiş olan balıklar ve çeşitli deniz bitki örtüsü türleri gibi canlı deniz yaşamıyla karşılaşacaksınız.

Bu Yunan yük gemisi, Kvarner bölgesindeki Adriyatik fırtınasının bir başka kurbanı oldu. Krk Adası'nın kuzeydoğusunda yer alan gemi, dalgıçların ve şnorkelcilerin uğrak yeridir. Sadece 8 metre derinlikten görülebilir, tüplü dalgıçlar ve serbest dalıcılar 30 metreye kadar inebilirler. 1968 yılındaki bir fırtınada kayalık bir kıyıya çarparak kıyıdan sadece 50 metre açıkta batmıştır. Ana direğin tepesi 12 metrede, köprü 20 metrede ve iyi görüş koşullarında pervane 31 metrede görülebilmektedir. Batık, zengin bir fauna ve flora dizisiyle doludur ve balık sürüleri tarafından düzenli olarak ziyaret edilmektedir.

Bu 19. yüzyıl ticaret gemisi 1887 yılında Hvar adası yakınlarında son bulmuştur ve şu anda yaklaşık 10 metre derinlikte bulunmaktadır. Erişilebilir konumu, enkazı şnorkelle dalış için harika bir nokta haline getirmektedir. Deniz yaşamıyla o kadar iç içedir ki bu batık, bir resife benzetilebilir. Sakin koşullar şnorkelciler için mükemmeldir ve gemi, dalgıçlara aşina olan ve onlara kolayca yaklaşan çok sayıda müren ve büyük yılanbalığına ev sahipliği yapar. Teti'nin kalıntıları etrafında şnorkelle yüzerken, ahşap iskeleti ve kargosu da dahil olmak üzere geminin iyi korunmuş yönlerini takdir edebilirsiniz.

5 Mayıs 1945'te bir İngiliz savaş gemisi, Adriyatik Denizi'nin açıklarında, Novigrad yakınlarında, Istria'nın batı kıyısında kaderiyle buluştu. Gemi, savaşın sonlarına doğru Adriyatik'te seyrüseferin yeniden sağlanması amacıyla sualtı mayın tarlalarının temizlenmesi gibi riskli bir operasyona katılmıştı. Bir mayına çarpan gemide büyük bir delik açılarak hızla batmasına neden oldu. Bugün geminin enkazı 11 ila 25 metre derinlikte, kumlu deniz tabanına gömülü ancak bazı kısımları oldukça iyi korunmuş bir şekilde durmaktadır. Ne dalgıçların ne de şnorkelle yüzenlerin enkazın içine girmeye çalışmaması tavsiye edilir, ancak çevredeki alan balık sürüleriyle doludur. Batık önemli bir kültürel ve tarihi değere sahiptir.

Split yakınlarındaki Solta adasında bulunan Stomorska kasabası yakınlarında, Ribolovac olarak bilinen eski bir balıkçı gemisinin kalıntıları, daha derin bir gemi enkazı olan Pajo'nun yanında durmaktadır. Minimum derinliği 24 metre olan Pajo şnorkelle yüzmek için uygun değildir, ancak Ribolovac daha erişilebilir bir keşif imkanı sunmaktadır.

Ribolovac Split bölgesinde çok popüler bir dalış noktasıdır. Derinliği 22 metredir ve en sığ kısmı 13 metreye ulaşır. Gemi yaklaşık 15 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğindedir ve kıyıdan yaklaşık 50 metre uzaklıkta yer alır, bu da burada şnorkelle yüzmeyi kolaylaştırır. Burada balıklar, yengeçler, ahtapotlar, süngerler gibi deniz yaşamıyla karşılaşacaksınız...

Dubrovnik yakınlarında ve Vis adasının hemen açıklarında bulunan Taranto batığı, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma batık bir İtalyan torpido botudur. Grebenica Adaları yakınlarında 5 ila 10 metre arasında değişen derinlikte yer alan enkaz, şnorkelle dalış için mükemmel bir konumdadır ve balık sürüleri için gelişen bir merkezdir. Sadece 10 metre derinlikte geminin pruvasıyla karşılaşacaksınız ve Taranto'nun 45 derecelik eğimi nedeniyle dalışınız sizi buhar makinesine kadar götürecektir. Geminin kıç kısmı 40 metre derinliktedir ve okyanus tabanında 12 metre daha derinde yer almaktadır. Şnorkelle dalanlar, çevredeki deniz yaşamının tadını çıkarırken geminin kalıntılarını incelemek için ideal bir şansa sahiptir. Enkazın yakınında iki adet traktör de bulunmaktadır, ancak bunlara yalnızca serbest dalıcılar ve dalgıçlar erişebilmektedir.

Enkaz, tarihe büyüleyici bir bakış sağlamaktadır. Taranto enkazının etrafındaki kristal berraklığındaki sular olağanüstü bir görünürlük sağlayarak şnorkelle yüzme deneyimini büyük ölçüde geliştirmektedir.

Trogir yakınlarında, yaklaşık 15 m derinlikte kumlu bir deniz yatağı üzerinde duran 10 m uzunluğunda ve 3,5 m genişliğinde plastik bir gemi olan Zeljko bulunmaktadır. Batığın yakınında şnorkelle dalış yapmak oldukça kolaydır ve yüzeyden de iyi bir görüntü elde etmek mümkündür.

Son kategorimizde doğrudan gemi enkazlarına değil, daha ziyade şnorkelle dalış için olağanüstü fırsatlar sunan sualtı müzelerine odaklanıyoruz. Bu müzeler, heykelleri, topları ve amforaları nispeten sığ derinliklerde barındırarak benzersiz ve keyifli bir yaklaşım sunar ve bu da onları şnorkelle yüzenler için mükemmel kılar. Lošinj Tarihi Sualtı Parkı ve Via Crucis başta olmak üzere 10'dan fazla sualtı müzesi Hırvatistan'ın dört bir yanına dağılmış durumdadır.

Lošinj parkı, deniz yüzeyinin 5 ila 15 metre altında yer alan heykellerin, sanat eserlerinin ve antik amforaların replikalarını içeren 11 istasyonlu bir müzedir. Müze, Hırvat bölgesinin tarihi boyunca bir yolculuk sunmaktadır. Öte yandan Via Crucis Müzesi, Haç İstasyonlarını tasvir eden 52 adet gerçek boyutlu heykele ev sahipliği yapmaktadır. Bu heykeller 4 ila 12 metre arasında değişen derinliklerde ideal bir şekilde konumlandırılmıştır.